işsizlik ödeneği

Kullanım örnekleri

işsizlik ödeneği
unemployment insurance benefits
icon arrow

unemployment

Phonetic: "/ʌn.ɪmˈplɔɪ.mənt/"

Part Of Speech: noun


Definition: The state of having no job; joblessness.

Example: Unemployment made Jack depressed.


Definition: The phenomenon of joblessness in an economy.

Example: Unemployment has been considered a cause of crime.


Definition: The level of joblessness in an economy, often measured as a percentage of the workforce.

Example: Unemployment was reported at 5.2% in May, up from 4.9% in April.


Definition: A type of joblessness due to a particular economic mechanism.

Example: All unemployments, seasonal, frictional, cyclical, classical, whatever, mean that you're out of work.


Definition: An instance or period of joblessness.

Example: Until then his life had consisted of low-paying jobs, numberous unemployments, and drug use.

icon arrow

insurance

Phonetic: "/ɪn.ˈʃɔː.ɹəns/"

Part Of Speech: noun


Definition: A means of indemnity against a future occurrence of an uncertain event.

Example: The car was totalled, but fortunately I had insurance.


Definition: The business of providing insurance.

Example: After five years in banking, I switched to insurance.


Definition: Any attempt to forestall an unfavorable event.

Example: The sky was clear, but I took my umbrella for insurance.


Definition: A bet made after the deal, which pays off if the dealer has blackjack.

Example: I only take insurance if the count is right.


Definition: An insurance policy

icon arrow

benefits

Part Of Speech: noun


Definition: An advantage; help or aid from something.

Example: It was for her benefit.   His benefit was free beer.


Definition: A payment made in accordance with an insurance policy or a public assistance scheme.


Definition: An event such as a performance, given to raise funds for some cause.


Definition: Beneficence; liberality

icon arrow

benefits

Part Of Speech: verb


Definition: To be or to provide a benefit to.


Definition: To receive a benefit (from); to be a beneficiary.

Türkçeden İngilizceye En Hızlı Çevirmen

Çeviri yazılımımızı diğer makine çevirmenlerinden farklı kılmak için çok yol kat ettik. Türkçe - İngilizce çevirmenimiz orijinal metnin anlamını ve cümlenin ana fikrini asıl amaçlandığı gibi korumak için tasarlanmıştır. Çevirmenimiz olabildiğince insandır. Ürünümüz en iyi gizliliği sağlar. Verilerinizi izlemiyor, satmıyor veya saklamıyoruz. Çevirileriniz size aittir. Transferler için kayıt ve ödeme gerekli değildir!

Belki tercümanlık mesleğinde ustalaşmak istersiniz? Sitemizle eğitiminiz hızlı ve kolay olacak! Çevirmenler çeviri yaparken çeşitli becerilere ve materyallere ihtiyaç duyarlar. Çevirmenlerin genel özellikleri çevrilecek olan erek dile ve kaynak dile çok iyi hakim olmak, okuduklarını ve duyduklarını iyi anlamak ve iyi bir hafızaya sahip olmaktır. Fonetik, gramer ve cümlelerdeki kelime örnekleriyle birlikte kapsamlı bir kelime, deyim ve ifade kitaplığına sahip çevirmenimiz ilk kez kullanışlı bir materyal olarak kullanılabilir.Türkçe - İngilizce çevirmenimiz birçok dilbilimci ve geliştiricinin ürünüdür. Herhangi bir cümleyi, kelimeyi veya metnin tamamını hızlı ve tamamen ücretsiz çevirin! Çevirmenimiz 800'den fazla farklı dili anlamaktadır. Program medyadan büyük miktarda bilgi kullanır, bu nedenle tüm dünya haberlerini kapsar.